Yüzyıllar boyunca, belli gereksinimleri karşılayabilmek amacıyla sistemsiz olarak sürdürülen yüzme, 19. yy' da yavaş yavaş, organize yarışlar şeklini almaya başlamıştır. Uluslararası standartlarda ebadı olan (50 metre, 8 kulvar) havuzlarda bedenin kulaç ve ayak hareketlerinden başka bir yardım almadan, her yüzücünün kendi kulvarında, serbest, sırtüstü, kelebek ve kurbağa stillerinin her birinde veya dördü birden karışık olarak, 50, 100, 200, 400, 800, 1500 metrelerde bireysel veya ekip olarak yaptıkları spordur. İlk açık hava havuzunun 1828' de Liverpool' da yapılmasından bir süre sonra ilk uluslararası yüzme yarışları 1837' de Londra' da ve ardından 1846' da Avustralya' da düzenlenmiştir. 1882' den sonra çeşitli Avrupa ülkelerinde de yüzme federasyonları kurulmaya başlamıştır. 1896' da kurulan Londra Metropolitan Yüzme Kulübü, daha sonra Amatör Yüzme Birliği' ne dönüştü. Amerikalıların çok iyi yüzücüler olmalarına karşın, ABD' de yüzmenin örgütlü bir spora dönüşmesi, 1888' de Amatör Spor Birliği' nin (AAU) kurulması sayesinde gerçekleşti. 1896' da modern olimpiyat oyunlarının tekrar başlatılması kararı üzerine, düzenlenen ilk olimpiyatlarda yüzme yarışlarına da yer verildi. Önceleri sadece erkeklerin katıldığı yarışmalara, 1912' de ilk kez bayan yüzücüler de alındı 1909' da Londra' da Uluslar arası Amatör Yüzme Federasyonu FINA (Federation İnternationale de Natation Amateur) kuruldu. Türkiye' de modern anlamda yüzme sporu 1910' lu yıllarda başlamıştır. Fakat Türk yüzme tarihinin kökeni çok eskilere dayanır. Türklerin daha Orta Asya' dan göç etmeden oradaki nehirlerde ve göllerde yüzdükleri bilinen bir gerçektir. Londra' daki British Museum' da bulunan bir kabartmada, Uygur Türkleri' nin bugünkü kulaç sitilini bildikleri görülür. Asur-Babiller' in de yüzme sporuyla uğraştıklarına ilişkin belgeler vardır. M.Ö. VIII. yüzyıla ait olduğu sanılan bir Asur kabartmasında, düşman oklarından kaçan Asur savaşçılarının yüzerek karşı kıyıya çıktıkları görülür. Öte yandan Hun Türklerinin de yüzme ve kürek sporları yaptıkları tarihi belgelerde görülmektedir. Yüzme sporuna ilk adımın 1973 yılında Galatasaray Sultaniyesi' n de atıldığı görülür. 1900' lü yılların başlarında İstanbul' da bulunan yabancı uyruklular, kendi aralarında yüzme yarışları düzenlemeye başlamıştır. Bu tür yarışlara zaman zaman Türk gençleri de katılıyorlardı. Yüzme sporuna ilk yer veren kulüp Fenerbahçe olurken, onu Galatasaray izledi. Amatör Yüzme Federasyonu FINA (Federation İnternationale de Natation Amateur) kurulmasından önce olimpiyatlarda yer alan yüzme yarışları sportif olmaktan çok uzaktı. Yüzücülerimiz, ilk uluslar arası karşılaşmaya 1934' te o dönemin Sovyetler Birliği' nde katıldı. Türkiye’ de ilk yarış ise 1937' de Moda' da yapıldı. Aynı yıl yüzme yarışları Denizcilik Federasyonu' na bağlandı. Yüzme sporu, 1957'de Denizcilik Federasyonu'ndan ayrılarak, Rıza Salih Saray başkanlığında bağımsız bir federasyona kavuştu Yüzme sporu beden gelişiminin temel sporlarından biridir. Tüm vücut kaslarının kullanıldığı sporlardandır. Su direncine karşı yapılan bir spor olması nedeniyle kas kuvvetine ve genel dirence önemli katkılarda bulunmaktadır. Spor belli bir yaşam disiplini verir. Bu yaşam disiplinini en iyi sağlayan sporlardan biri yüzme sporudur. Erken yaşlarda başlama olanağı olan birkaç spordan biri olması ve insan doğasına uygunluğu nedeniyle yüzme sporu bu disiplini sağlar. |
---|
İLGİLİ FEDERASYONLAR |
---|
Bayanlar Yüzme Sporunda Burs Alınabilecek Okullar |
Erkekler Yüzme Sporunda Burs Alınabilecek Okullar |